Vefatının 456. Yılında Fuzuli
İnanç bakımından Fuzuli, Şii mezhebine bağlıdır. On iki İmam’a karşı derin bir sevgisi vardır. Bütün yaşamını Kerbela’da, kutsal topraklar üzerinde geçirmesi, aşağı yukarı bütün şiirlerinde tasavvuftan kaynaklanan bir sevgiyi, bir üzüntüyü işlemesi, Kerbela olayıyla ilgili ağıtlar, ona göre Ali, erdemli, gönül bilgisiyle dolu, olgun, yetkin bir kişidir ve Peygamber’den sonra imam (halife) olması gereken kimsedir. Bu görüşü benimsemeye, İslam ülkelerinde, mufaddıla (erdeme bağlı olma) denir. Fuzuli de bu erdemden yana olanlar arasındadır. Ona göre Ali erdem bakımından, bütün halifelerden ve Peygamber’in yakınlarından (sahabe) üstündür. Bu konudaki inancını Hadikatü’s-Süeda (‘Mutluların Bahçesi’) adlı yapıtında bütün açıklığıyla ortaya koymuştur.
Hadikatü’s-Süada, Fuzûlî’nin mensur/manzum bir eseri olup Kerbela Olayı’nı ve İmam Hüseyin’i anlatan Anadolu Aleviliği’nin temel yapıtlarından biridir. Fuzuli, Alevi inancının yedi ulu ozanlarından biridir.
Müslümanlar tarafından İslâm tarihi boyunca büyük bir üzüntü ile hatırlanan Kerbelâ olayını ele alan birçok eser kaleme alınmıştır. Bu eserlere Maktel-i Hüseyin veya kısaca Maktel adı verilir. Fuzûlî’nin bu eseri de bu türün önemli yapıtlarından biridir.
Kitapta; İslam Peygamberi Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin doğduğu zaman, Cebrail’in iki vazife ile Hz. Muhammed’e gönderildiğinden bahsedilir. Cebrail’in vazifelerinin birincisi, Hz. Hüseyin’in doğumu nedeniyle Hz. Muhammed’i tebrik, ikincisi ise Hz. Hüseyin’in şehit edileceği bilgisiyle taziyedir.
Hadikatü’s-Süada isimli Fuzûlî’nin eserinin diğer adı Saadete Ermişlerin Bahçesi olarak geçer