Memun ve Balık Avlamak!

0
Bir gün Memun balık avlamak için kendi sarayından dışarı çıktı. Güzergahda, İmam Cevad (a.s)’ın da içlerinde olduğu bir grup çocukla karşılaştı.

 İmam Cevad’dan başka bütün çocuklar kaçtı. Memun bu durumu görünce; “Onu (İmam Cevad’ı) benim yanıma getirin” diye emretti.

Memun, “Neden diğer çocuklar gibi sen de kaçmadın?”

İmam (a.s)- “Ben kaçmama sebep olacak bir hata yapmamıştım, yol da, kenara çekilerek sana yol açacak kadar dar değildi, istediğin yerden gidebilirdin.”dedi.

Memun, “Sen kimsin?”diye sordu.

İmam (a.s), “Ben Muhammed bin Ali bin Musa bin Cafer bin Muhammed bin Ali bin Hüseyn bin Ali bin Ebu Talib’im!”dedi.

Memun, “İlim açısından ne seviyedesin?”diye sordu.

İmam (a.s), “Benden göklerin haberi hakkında sor!”dedi.

Memun İmam (a.s)’ın yanından ayrılıp kendi yoluna devam etti. Memun’un elinin üzerinde beyaz bir avcı doğan vardı. Doğanı bıraktı, doğan uçup bir müddet gözlerden kayboldu. Daha sonra, diri bir yılanı[64] avlamış olduğu halde geri döndü. Memun yılanı özel bir yere bıraktı. Sonra etrafındakilere; “O çocuğun eceli bugün (benim elimle) yetişmiştir!” deyip bir grup çocuk arasında bulunan İmam Cevad’ı yanına çağırttı.

Memun İmam Cevad’a: “Sen yer ve göklerin haberinden ne biliyorsun?” diye sordu.

İmam Cevad (a.s) cevaben şöyle buyurdular:

“Ben babalarımdan, babalarım da Peygamber (s.a.a)’den, o da Cebrail’den, o da alemlerin Rabbinden şöyle buyurduğunu duymuşuz:

“Yerle gök arasında dalgalı ve çalkantılı bir deniz vardır, o denizde karınları yeşil ve sırtlarında siyah noktalar bulunan bazı balıklar bulunmaktadır. Şahlar, bilginleri onlarla imtihan etmek için beyaz doğanlarıyla onları avlarlar!”

Memun bu cevabı duyunca; “Sen, babaların, ceddin ve Rabbin hepiniz doğru söylediniz!” dedi.

Bihar’ul- Envar, c. 50, s. 56.