Küfretme ve Sövme Hastalığı!

0
Mümine Sövmek / Sövmekten Sakınmak / Birbirine Sövmekten Sakınmak / Peygamberlere ve Vasilerine Söven Kimsenin Cezası / İmam Ali’ye (a.s) Sövmek / Caiz Olan Sövgü

Mümine Sövmek
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Mümine sövmek, fısk (kötülük), mümini öldürmek ise küfürdür.” [1]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Mümine söven kimse helak olmanın eşiğinde olan kimse gibidir.” [2]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Mümine sövmek fısk, onu öldürmek küfür ve etini yemek (gıybetini yapmak) Allah’a isyandır.” [3]

Sövmekten Sakınmak
Kur’an:

“Allah’tan başka yalvardıklarına sövmeyin ki onlar da bilmeyerek aşırı gidip Allah’a sövmesinler. Böylece her ümmete işini güzel gösterdik, sonra dönüşleri Rab’lerinedir. O, işlediklerini haber verir.” [4]

İmam Ali (a.s), Sıffin savaşı günlerinde bazı ashabına Şam halkına küfrettiklerini duyduğu zaman şöyle buyurdu: “Küfürbaz kişiler olmanızı kötü görüyor, hoşlanmıyorum. Ama onların yaptıklarını anlatsaydınız ve durumlarını hatırlatsaydınız, sözleriniz doğruya daha yakın olur ve özrünüz daha makbul düşerdi. Küfretmek yerine, sözünüz şu olmalıdır: “Allah’ım! Onların kanlarını da bizim kanlarımızı da koru.” [5]

Başka bir rivayette şöyle yer almıştır: “Ben sizlerin lanet edip sövmenizi hoş görmüyorum.” [6]

İmam Ali (a.s), kendisine küfretmek isteyen birine sövmeye yeltenen Kanber’e şöyle buyurmuştur: “Sakin ol ey Kanber! Sana söveni hor ve hakir bırak ki Rahman olan Allah’ı hoşnut, şeytanı hoşnutsuz ve düşmanı cezalandırmış olasın. Taneyi yaran ve yaratıkları yaratan Allah’a yemin olsun ki kul, Allah’ı yumuşak huyluluk gibi hiç bir şeyle hoşnut etmemiş, şeytanı sessizlik kadar hiç bir şeyle öfkelendirmemiş ve ahmak insanı karşısında susmak kadar hiç bir şeyle cezalandırmamıştır.” [7]

Sövmekten Sakınmak (2)
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Rüzgarlara sövmeyin, şüphesiz rüzgarlar da memurdurlar/görevlidirler. Dağlara sövmeyin, vakitlere sövmeyin, günlere sövmeyin ve gecelere sövmeyin. Aksi taktirde günahkar olursunuz ve kendinize döner.” [8]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Rüzgarlara sövmeyin. Zira onlar Allah’ın rahmetindendirler.” [9]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şeytana sövmeyin; onun şerrinden Allah’a sığının.” [10]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Zamana sövmeyin. Şüphesiz Allah şöyle buyurmuştur: “Zaman bendendir, gece bendendir ve ben onu yeniler ve eskitirim.” [11]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Zamana sövmeyin, şüphesiz Allah o zamandır.” [12]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “İnsanlara sövmeyin aksi taktirde onlar arasında düşman edinirsiniz.” [13]

Birbirine Sövmekten Sakınmak
İmam Kazım (a.s), birbirine söven iki kişiyi görünce şöyle buyurmuştur: “Sövgüyü başlatan zalimdir, karşı tarafın günahı da mazlum aşırı gitmediği takdirde onun boynunadır.” [14]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “İki kişi birbirine sövünce mazlum insan haddini aşmadıkça günahı başlatan kimsenin boynunadır.” [15]

İmam Kazım (a.s), birbirine söven iki kişi hakkında şöyle buyurmuştur: “Sövgüyü başlatan zalimdir, mazlum aşırı gitmediği takdirde onun günahı da sövgüyü başlatanın boynunadır.” [16]

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Birbirine söven iki kişiden mutlaka aşağılık olanı üstün gelmiştir.” [17]

İmam Kazım (a.s) şöyle buyurmuştur: “Birbirine söven iki kişiden üstün olanı mutlaka aşağılık olanın derecesine düşer.” [18]

Ayaz b. Hemmad şöyle diyor: “Ben Allah Resulüne şöyle arzettim: “Ey Allah Resulü! Allah’ın salatı sana olsun! Kabilemde benden daha aşağı olan biri bana sövüyor. Ben de bu işine karşılık ona sövebilir miyim?” Allah Resulü şöyle buyurdu: “Birbirine söven iki kişi, birbirine havlayan ve birbirinin canına düşen iki şeytandır.” [19]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “En büyük günahlardan biri insanın anne babasına sövmesidir.” Kendisine, “İnsan nasıl anne babasına söver?” denilince şöyle buyurmuştur: “İnsan birine söver, o da buna karşılık onun anne babasına söver.” [20]

Peygamberlere ve Vasilerine Söven Kimsenin Cezası
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim peygamberlerden birine söverse onu öldürün. Her kim vasilerden birine söverse, şüphesiz peygambere sövmüştür.” [21]

İmam Sadık (a.s), Allah Resulü’ne sövmenin hükmü hususunda şöyle buyurmuştur: “Ona en yakın olan kimse yargılamak için kendisini imamın yanına götürmeden önce onu öldürebilir.” [22]

İmam Ali’ye (a.s) Sövmek
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Çok yakında bana sövmeye davet edileceksiniz. Bu takdirde bana sövün ve benden beri olduğunuzu ilan etmeye davet edileceksiniz. Boyunlarınızı verin (ama benden beri olduğunuzu ilan etmeyin). Zira ben (İslam) fıtratı üzereyim.” [23]

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bilin ki o bana sövmenizi emredecek size, teberri et­me­nizi (benden uzak olduğunuzu söylemenizi) isteye­cek siz­den. Sövmeye gelince, sövün. Zira bu benim te­mizlen­memi (makamımın yücelmesini) art­tırır ve sizi de (ölümden) kurtarır.” [24]

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Biliniz ki sizleri bana lanet etmeye ve beni yalanlamaya zorlayacaklardır. Her kim isteği olmadan mecburiyetten dolayı bana lanet ederse ve Allah da onun zorla bu işi yaptığını bilirse, ben ve o birlikte Muhammed’in (s.a.a) huzuruna varırız. Her kim de dilini korur ve bana lanet etmezse benden önce bir ok hızıyla veya göz açıp kapatıncaya kadar Peygamber’in huzuruna varır. Her kim bana sövmekle gönül rahatlığına erişirse, kendisiyle Allah arasında hiç bir perde olmaz ve Muhammed’in (s.a.a) nezdinde hiç bir delil ve bahanesi bulunmaz.” [25]

Adamın biri Ali’nin (a.s) huzuruna vardı ve şöyle dedi: “Bu grubun senin cehennemlik olduğunu söylediklerini gördüm. Ama hepsi kaçtı ve ben sadece bunu yakaladım. Ali (a.s) şöyle buyurdu: “Beni öldürmeyen birini mi öldüreyim?” Adam şöyle dedi: “O sana sövüyordu.” Ali (a.s) şöyle buyurdu: “Sen de ona söv veya onu bırak.” [26]

İmam Ali (a.s), ashabıyla oturmakta iken güzel bir kadın önlerinden geçti ve oradakiler hep birden gözlerini kadına diktiler; bunun üzerine şöyle buyurdu: “Bu erkeklerin gözleri, (bir namahreme) dikilmiştir; bu dikiliş, şehvetin tahrik olmasına sebep olur. Sizden birinin gözü bir kadına ilişince, ondan etkilenirse hemen gidip kendi zevcesine yaklaşsın. Çünkü o da kendi karısı gibi bir kadındır.” Haricilerden biri İmam (a.s)’a; “Allah kahretsin bu kafiri, ne kadar da bilgilidir!” dedi. Bunun üzerine halk onu öldürmek için üzerine hücum etti. İmam (a.s) bu durumu görünce şöyle buyurdu: “Yavaş olun! Bu bir sövgüdür; ya sövmekle karşılık verilir ya da günahı bağışlanır.” [27]

İbn-i Ebi’l-Hadid şöyle diyor: “Muaviye son Cuma namazı hutbesinde şöyle dedi: Allah’ım! Ebu Turab (Hz. Ali) senin dininden dönmüş ve yolundan sapmıştır. O halde ona şiddetle lanet et ve onu acı bir azaba düçar kıl.” Muaviye bir genelge yayınlayarak bu cümlelerin bütün İslam beldelerinde tekrarlamalasını emretti. Böylece Ömer b. Abdulaziz’in dönemine kadar minberlerin üzerinde bu sözleri tekrar ettiler.” [28]

Caiz Olan Sövgü
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Sizden biri arkadaşına sövmek zorunda kalırsa ona iftira etmesin, anne babasına sövmesin, kavmine ve kabilesine küfretmesin. Sadece şöyle desin: “Sen cimrisin” veya şöyle desin: “Sen korkaksın” veya şöyle desin: “Sen yalancısın” veya şöyle desin: “Sen sürekli uyuyorsun.” [29]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Sizden biri kardeşine söverse, soyuna, babasına, annesine sövmesin. Sadece şöyle desin: “Sen cimrisin, sen korkaksın, sen yalancısın. Elbette bunlar da onun gerçekten bu sıfatlara sahip olduğu takdirde caizdir.” [30]

 

——————————————————————————–

[1] Kenz’ul-Ummal, 8094

[2] a.g.e. 8093

[3] Bihar, 75/148/6

[4] En’am suresi, 108. ayet

[5] Nehc’ul-Belağa, 206. hutbe; Şerh-i Nehc’ul-Belağa-i İbn-i Ebi’l-Hadid, 11/21

[6] Şerh-i Nehc’ul-Belağa-i İbn-i Ebi’l-Hadid, 3/181, bak. Tüm söze

[7] Emali’el-Mufid, 118/2

[8] İlel’uş-Şerayi’, 577/1

[9] Kenz’ul-Ummal, 8109

[10] a.g.e. 2120

[11] a.g.e. 8141

[12] Nur’us-Sakeleyn, 5/4/12

[13] el-Kafi, 2/360/3

[14] Tuhef’ul-Ukul, 412

[15] Tenbih’ul-Havatir, 1/111

[16] el-Kafi, 2/360/4

[17] Gurer’ul-Hikem, 9602

[18] A’lam’ud-Din, 305

[19] Tenbih’ul-Havatir, 1/111

[20] Bihar, 74/46/6

[21] Emali’et-Tusi, 365/769

[22] el-Kafi, 7/259/21

[23] Nehc’us-Saade, 2/698

[24] Nehc’ul-Belağa, 57. hutbe; Şerh-i Nehc’ul-Belağa-i İbn-i Ebi’l-Hadid, 4/54

[25] Emali’el-Mufid, 120/4

[26] Kenz’ul-Ummal, 31616

[27] Nehc’ul-Belağa, 420. hikmet

[28] Şerh-i Nehc’ul-Belağa-i İbn-i Ebi’l-Hadid, 4/56

[29] Kenz’ul-Ummal, 8133

[30] a.g.e. 8134