Beni Allah’a Yönelt

0
Allah’ı inkar eden biri olan Abdullah-i Disanî, İmam Sadık (a.s)’ın huzuruna vararak şöyle dedi:

“Beni Rabb’ime doğru yönelt.” dedi.

İmam (a.s): “İsmin nedir?” diye sordu.

Disanî ismini demeden kalkarak gitti.

Dostları ona; “Neden ismini söylemedin?” dediler.

Disani şöyle dedi: “Eğer ismim Abdullah’tır demiş olsaydım, o zaman kesinlikle; “Kulu olduğun zat kimdir?” diye sorardı.

Arkadaşları ona dediler ki: “İmam Sadık’ın (a.s) yanına git ve O’ndan Allah’a yöneltmesini ve senden ismini sormamasını rica et.”

Disani İmam Sadık (a.s)’ın yanına dönerek; “Beni yaratanıma hidayet et ve ismimi de sorma” dedi.

İmam (a.s) ona; “Otur” diye buyurdu. Bu esnada küçük bir çocuk, elinde bir yumurtayla oynadığı halde içeriye girdi. İmam Sadık (a.s) o çocuğa; “Yumurtayı bana ver” dedi. Çocuk da yumurtayı o Hazrete verdi.

Sonra İmam (a.s) şöyle buyurdular:

“Ey Disanî! Bu bir kaledir, kalın bir kabuğu vardır, kalın kabuğun altında ince bir perde vardır, o ince perdenin altında da akıcı bir gümüş ve sıvı bir altın (yumurtanın beyazı ve sarısı) vardır; ne sıvı altın akıcı olan gümüşe karışır, ne de akıcı olan gümüş sıvı altına karışıyor. Bunlar kendi hallerindedir; hiç kimse onun içerisinden bir haber getirmemiştir ve yine hiçbir kimse onun erkek için mi yoksa dişi için mi yaratılmış olduğunu bilmiyor. Kırıldığında tavus gibi elvan-elvan kuşlar ondan dışarı çıkıyor! Acaba bunun ilim sahibi bir yaratıcısının olduğuna inanmıyor musun?”

Disanî bir müddet başını aşağı eğdikten sonra şöyle dedi “Allah’tan başka bir ilahın olmadığına ve Muhammed’in (s.a.a) de O’nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet (tanıklık) ediyorum. Şüphesiz sen İmamsın ve Allah’ın, yaratığına olan hüccetisin. Kuşkusuz ben sahip olduğum inançtan dolayı tövbe ediyorum.”

———————————-

Bihar, c. 3, s. 31 –