UAEK İran’ın Nükleer Dosyasını Kapattı
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Guvernörler Kurulu’nun 5+1 ülkeleri tarafından teklif edilen İran aleyhindeki kararı görüşmek üzere gerçekleştirdiği toplantıda 12 yıldır açık olan İran’ın nükleer faaliyetleriyle ilgili dosya takipsizlikle sonuçlandı ve kapatıldı. PMD (Possible Military Dimensions / Muhtemel Askeri Boyut) soruşturmasında öne sürülen iddiaların asılsız olduğu ve İran’ın nükleer programının barışçı amaçlar dışına çıkmadığı oy birliğiyle karara bağlandı.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Guvernörler Kurulu’nun 5+1 ülkeleri tarafından teklif edilen İran aleyhindeki kararı görüşmek üzere gerçekleştirdiği toplantıda 12 yıldır açık olan İran’ın nükleer faaliyetleriyle ilgili dosya takipsizlikle sonuçlandı ve kapatıldı. PMD (Possible Military Dimensions / Muhtemel Askeri Boyut) soruşturmasında öne sürülen iddiaların asılsız olduğu ve İran’ın nükleer programının barışçı amaçlar dışına çıkmadığı oy birliğiyle karara bağlandı. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, kararın hemen ardından yaptığı açıklamada uydurma iddialarla dolu dosyanın artık tarihe karıştığını duyurdu. PMD soruşturma dosyasının kapatılmasıyla İran aleyhinde baskı ve yaptırımlar için gerekçe oluşturan zemin de ortadan kalkmış oldu. Bu kararla birlikte İran, BM Güvenlik Konseyi’nde aleyhinde çıkan tüm karar ve yaptırımlardan da kurtuldu. İran’ın nükleer faaliyetiyle diplomatik süreci izleyen heyetin başkanı Arakçi, üç hafta içinde İran aleyhindeki tüm yaptırımların lağvedileceğini açıkladı.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Guvernörler Kurulu’nun tarihi toplantısında toplam 37 ülke konuşma yaptı ve oy kullandı. İran’ın Ajans’taki daimi temsilcisi Rıza Necefi hem gözlemci, hem de Bağlantısızlar Hareketi’ni temsilen toplantıda hazır bulundu. Bağlantısızlar Hareketi, 14 Temmuz 2015’te Viyana’da 5+1 ülkeleri ile İran arasında imzalanan Ortak Eylem Programı anlaşmasının desteklendiğini açıkladı.
İran Dışişleri Bakanı Zarif, İran’ın PMD dosyasının kapatılmasıyla Ajans’la İran arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin başladığını söyledi. 12 yıl sonra Ajans’ın İran aleyhindeki 9 kararı iptal ettiğini hatırlatan Zarif, meselenin dosya kapatmaktan daha öte anlam taşıdığını belirtti. Bu kararla, temelsiz suçlamalarla İran’ın nükleer faaliyetlerini kısıtlayan tüm engellerin ortadan kalktığını söyleyen Cevad Zarif, “Artık geçmişe dönük sorgulamalar son buldu. Birlikte geleceğe bakacağız” dedi.
İran’ın nükleer heyetinin önemli isimlerinden Seyyid Abbas Arakçi, Ajans’ın kabul ettiği kararla yeni bir aşamaya geçildiğini söyledi. İlk adım olarak Erak reaktöründe yapılacak değişiklikler ve Rusya’ya satılan zenginlenleştirilmiş uranyumun transferi konularını halledeceklerini söyleyen Arakçi, “Bu karar, geçmişteki tüm yaptırım ve kararları iptal etti. Artık yeni bir dönem başladı. Geriye doğru sorgulama dönemi de böylece kapanmış oldu.” dedi.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Guvernörler Kurulu’nun aldığı kararla İran’ın 2009’dan bu yana nükleer programının silah edinme amaçlı olmadığının tespit edildiği karara bağlanmış oldu. Kurum, raporunda İran’ın 2003 ve 2009 yılları arasında nükleer silah araştırmaları yaptığını ancak daha sonra buna son verdiğini belirtmişti.
İran’ın nükleer faaliyetlerinin barışçı amaçlarla olduğunun Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu üyelerince oy birliğiyle teyit edilmesi İsrail ve Suudi Arabistan’ın yenilgisi olarak değerlendiriliyor. Tel Aviv ve Riyad, İran’ın nükleer silah edinmeye çalıştığını her ortamda dile getiriyor ve destek toplamaya çalışıyordu. Bu süreçten akılda kalan ise İsrail Başbakanı Netanyahu’nun elinde İran’ın nükleer faaliyetini tasvir eden ve silah edinmeye ramak kaldığını karikatürümsü çizgiyle BM kürsüsünde anlattığı konuşma oldu. Netanyahu’nun bu konuşması dünya medyasında alaya alınmıştı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı el-Cübeyir’in batılı başkenlerde İran aleyhinde yürüttüğü lobi faaliyeti de sonuçsuz kaldı.
İran, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından yürütülen nükleer faaliyetleriyle ilgili soruşturmadan aklanıp aleyhindeki tüm yaptırım kararlarından kurtulmakla büyük bir diplomatik zafer kazanmış oldu. Uzmanlar, bu başarının İran’a hem ekonomik, hem de siyasi getirisinin yüksek olacağını değerlendiriyor. Bu zaferle İran’ın bölgesel ağırlığının artacağı da yapılan yorumlar arasında.
Kenan Çamurcu