Kaza ve Kader
Bu sözün etraflıca anlamı ve özet yoluyla ifadesi şudur:
İşlerimiz, bir bakıma bizim işlediğimiz işlerdir; bunları işlemeye gücümüz, ihtiyarımız vardır. Fakat bir başka bakımdan da bu işler, Allah’ın takdirine bağlıdır, kudretine dahildir. Allah-u Teala, bize, işlediğimiz işleri zorla işletmemektedir; aksi halde yaptığımız kötülüklere karşı bizi cezalandırması zulüm olurdu. Bunları işlemekte bizim gücümüz, ihtiyarımız vardır; ama işlerimizi, ancak kendimizin işlememiz hususunda da bizi başı boş bırakmamıştır; yaptıklarımızı, O’nun kudretiyle yapmaktayız. Gerçekte yaratış da O’nundur, hüküm de O’nun; emir de O’nun ve O, her şey’e gücü yetendir, kullarını gücüyle kavrayandır.
Hasılı Kaza ve Kader, Allah-u Teala’nın sırlarından bir sırdır. Kim bunu, ileri varmadan, geri kalmadan anlarsa, hüküm budur; bu hususta fazla incelemeye kalkışırsa sapıklığa düşebilir, inancı bozulur; çünkü bu, öyle güç ve ince felsefi bir bahisdir ki ancak binde bir kişi kavrayabilir. İnsanın, Eimme-i Ethar’ın, (Masum İmamlar’ın) (a.s), buyurdukları gibi, gerçeğin, ikisi arasında olduğuna mutlak olarak cebir ve tefvizin bulunmadığına inanması yeter. Esasen bu, mutlaka etraflıca, inceden inceye araştırılıp inanca varılması gereken itikaadi asıllardan da değildir.