İmam Bakır (as)’ın Fazileti ve Siresi (2)

0

İlmi

Resulullah (s.a.a) Cabir’e şöyle buyurdular:

“Sen o kadar yaşayacaksan ki, Hüseyn’in neslinden olan Muhammed adlı evladımla karşılaşacaksın. O dini ilimleri yarıp açıklayacaktır. Onunla karşılaştığında selamımı ona ilet.” [1]

Muhammed b. Muslim şöyle diyor:

“Aklıma gelen her şeyi, Ebu Cafer (İmam Bakır)’den sordum. Öyle ki otuz bin hadis hakkında O’na soru sordum.” [2]

Abdullah b. Mekki şöyle diyor:

Alimlerin, Ebu Cafer Muhammed b. Ali b. Hüseyin (İmam Bakır)’in yanında küçüldüğü kadar hiç kimsenin yanında küçüldüğünü görmedim. Allah’a and olsun ki, Hakem b. Uteybe’yi, -halk arasında yüce bir şahsiyete sahip olmasına rağmen- O Hazretin karşısında, öğretmeninin karşısında (susup) duran küçük bir çocuk gibi gördüm.” [3]

Sevgisi

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:

“Kim gözü aydın (mutlu) olduğu bir halde Allah’la görüşmek istiyorsa, Muhammed Bakır (a.s)’ı sevsin.” [4]

İbadeti

İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor:

“Babam (İmam Bakır -a.s-) çok zikrederdi. O’nunla yolda giderken, yemek yerken zikreder halde görürdüm. Halkla konuştuğunda, bu iş O’nu Allah’ın zikrinden alıkoymazdı. Sürekli olarak dua ettiğini ve şöyle dediğini: “La ilahe illellah” görüyordum. Bizi bir araya toplayıp güneş doğuncaya kadar zikirle meşgul olmamızı emrediyordu. Kur’ân okuyabilenlerin Kur’ân okumak, Kur’ân okuyamayanların ise zikir etmekle meşgul olmasını emrediyordu.” [5]

İmam Bakır (a.s)’ın hizmetçisi Eflah şöyle diyor:

Muhammed b. Ali (İmam Bakır –a.s-) ile haca gittik. Mescid’ul- Haram’a ulaştığımızda Ka’be’ye bakarak yüksek sesle ağladı. Ben Hazrete; “Anam babam sana feda olsun, sesinizi biraz kısınız; herkes sana bakıyor!” dedim. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurdular:

“Ey Eflah, vay senin haline! Neden ağlamayayım? Bu ağlamam Allah Teala’nın bana rahmet gözüyle bakmasına ve kıyamet günü kurtulmama sebep olabilir.”

İmam Bakır (a.s) daha sonra Kâbe’yi tavaf ederek, İbrahim (a.s)’ın makamının kenarında namaz kıldı. Başını secdeden kaldırdığında, secde ettiği yer İmam (a.s)’ın göz yaşlarıyla ıslanmıştı. [6]

Bağışı

İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor:

“Bir gün babamın yanına vardığımda, O’nun Medine halkının vekillerine sekiz bin dinar sadaka verdiğini gördüm.” [7]

İmam Bakır (a.s)’ın hizmetçisi Selma şöyle diyor:

İmam Bakır (a.s)’ın kardeşleri, O Hazretin huzuruna geldiklerinde, İmam (a.s) onlara güzel yemek yedirmedikçe, güzel elbiseler ve bir miktar para bağışlamadıkça, yanından ayrılmalarına izin vermiyordu. Ben bir gün İmam (a.s)’dan bu bağışları azaltmasını istedim. Hazret şöyle buyurdular:

“Ey Selma! Dünya güzelliği, kardeşlere iyilik etmekten başka bir şey değildir.” [8]


 

[1] – İrşad, c. 2, s. 159.

[2] – İhtiras, s. 201.

[3] – İrşad, c. 2, s. 160.

[4] – Fezail-i Şazan, s. 166.

[5] – Kafi, c. 2, s. 499.

[6] – Bihar, c. 46, s. 290.

[7] – a. g. e, c. 46, s. 302.

[8] – a. g. e, c. 46, s. 290.