Bizi Bekleyen Yer:Cennet ve Cehennem

0
Cennet Nimetlerinin Azameti / Cennet Dışında Hiç Bir Şey
Canlarınızın Kıymeti Olamaz / Cennetin Değeri / Cennetin Şartları / Cennete Giriş Sebepleri / Cennet Hoşnutsuzluklarla Sarılmıştır / Cennet Kimlere Farzdır? / Cennet Kime Haramdır

Kur’an:
“Rabbinizin mağfiretine ve takva sahipleri için hazırlanmış, eni gökler ve yer kadar olan cennete koşuşun.” [1]
“Rabbiniz tarafından bağışlanmaya, genişliği yerle göğün genişliği kadar olan cennete koşuşun.” [2]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bilin ki hiç şüphesiz ben talep edeni uyuyan cennet ve kaçanı uyuyan cehennem gibi bir şey görmedim.” [3]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sizler ister istemez istek ve arzulara sahipsiniz; o halde genişliği göklerle yeryüzü kadar olan cennete arzu duyun.” [4]
İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ey cenneti taleb eden uykun ne kadar uzun, bineğin ne kadar yavaş ve himmetin ne kadar gevşektir. Bu taleb eden ve talib edilen şey ne kadar ilginçtir. Ey cehennemden kaçan kimse! Bineğini cehenneme doğru ne kadar da hızlı sürüyorsun ve seni cehenneme düşüren şeyleri ne kadar da çabuk elde ediyorsun.” [5]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Cennete iştiyak duyan hayırlara koşsun.” [6]
İmam Zeyn’ul Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: “Bilin ki hiç şüphesiz cennete iştiyak duyan kimse iyiliklere koşsun, şehvetlerden uzak dursun. Ateşten korunan ise, günahlarından dolayı Allah’a hemen tevbe etsin ve haramlardan geri dursun.” [7]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cennet en üstün hedeftir.” [8]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cennet kurtuluş yurdudur.” [9]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cennet emniyet konağıdır.” [10]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cennet itaat edenin mükafatıdır.” [11]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cennet öne geçenlerin hedefidir ve cehennem geride kalanların varacağı yerdir.” [12]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Dünya kötülerin yurdudur, cennet ise takva sahiplerinin evidir.” [13]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sonrası cehennem olan hayır hayır değildir ve sonrası cennet olan kötülük kötülük değildir. Cennettin olmadığı her nimet küçüktür ve ateşin olmadığı her bela afiyettir.” [14]
Cennet Nimetlerinin Azameti
Kur’an:
“Yaptıklarına karşılık onlar için saklanan müjdeyi kimse bilmez.” [15]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah-u Teala şöyle buyurmuştur: Salih olan kullarıma hiçbir gözün görmediği, hiç bir kulağın işitmediği ve hiç bir beşerin kalbinden geçmediği şeyler hazırladım.” [16]

Cennet Dışında Hiç Bir Şey Canlarınızın Kıymeti Olamaz

Kur’an:
“Allah şüphesiz, müminlerin canlarını ve mallarını cennete karşılık satın almıştır.” [17]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz canlarınızın cennet dışında bir karşılığı yoktur o halde canlarınızı sadece cennet karşılığında satınız.” [18]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz canını cennet dışında bir şeye satanın musibet ve meşakkati büyük olur.” [19]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Canını cennet nimeti dışında bir şeye satan şüphesiz kendisine zulmetmiştir.” [20]
Cennetin Değeri
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “La ilahe illallah” sözü cennetin değeridir.” [21]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Aziz ve celil olan Allah’ın kendisini tevhit ile nimetlendirdiği kimsenin mükafatı sadece cennettir.” [22]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmuştur: Kendisini tevhit ile nimetlendirdiğim kimsenin mükafatı sadece cennettir.” [23]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Azameti yüce olan Allah şöyle buyuruyor: “Lailahe illallah benim kalemdir. Her kim kaleme girerse azabımdan güvende olur.” [24]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim Allah’ın hiç şüphesiz hak olduğunu bildiği bir halde ölürse cennete girer.” [25]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cennetin değeri salih ameldir.” [26]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cennetin değeri dünyadan yüzçevirmektir.” [27]
Cennetin Şartları

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim ihlaslı bir şekilde “lailahe illallah” derse cennete girer. İhlası ise “lailahe illallah” demesinin kendisini aziz ve celil olan Allah’ın haram kıldığı şeylerden sakındırmasıdır.” [28]
İmam Rıza (a. s), Silsilet’uz-Zeheb (Altın Silsile) hadisinde, babalarından (a.s) şöyle nakletmiştir: “Resulullah (s.a.a) Cebrail’den, Cebrail de Aziz ve celil olan Allah’tan şöyle buyurduğunu işittiğini söylüyor: “La ilahe illallah” benim kalemdir. Her kim kaleme girerse azabımdan güvende olur.” Ravi şöyle diyor: Deve yola düşünce İmam Rıza (a.s) şöyle buyurdu: “Elbette bunun şartları vardır ve ben o şartlardan biriyim.” [29]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz “la ilahe illallah” aziz ve celil olan Allah nezdinde yüce ve büyük bir sözdür. Bunu ihlas üzere söyleyen kimse cenneti hak eder. Her kimde yalanla söylerse malı ve kanı güvende olur ama kendisi cehenneme varır.” [30]
Adamın biri Eba Cafer’in (a.s) yanına gelerek Resulullah’tan (s.a.a), “la ilahe illallah” diyen cennete girer” diye buyurulduğu rivayet edilen hadisi sordu. Bunun üzerine Ebu Cafer (a.s) şöyle buyurdu: “Bu rivayet doğrudur.” Adam dışarı çıktı, İmam (a.s) onu geri çağırmalarını emretti ve sonra şöyle buyurdu: “Ey adam! Şüphesiz la ilahe illallah” için bir takım şartları vardır. Bil ki hiç şüphesiz ben o şartlardan biriyim.” [31]

 

Cennete Giriş Sebepleri

Kur’an:
“Erkek veya kadın, mümin olarak, kim yararlı işler işlerse, işte onlar cennete girerler, kendilerine zerre kadar zulmedilmez.” [32]
“Allah şüphesiz, müminlerin canlarını ve mallarını cennete karşılık satın almıştır.” [33]
“Kullarımızdan Allah’a karşı gelmekten sakınanları mirasçı kılacağımız cennet işte budur.” [34]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cennete girmek ucuz, cehenneme girmek ise pahalıdır.” [35]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ümmetimin en çok kendisi ile cennete girdiği şey Allah’tan sakınmak ve güzel ahlaktır.” [36]
Resulullah (s.a.a), kendisine cennetle arasında hiçbir engelin olmadığı amel sorulunca şöyle buyurmuştur: “Gazaplanma, insanlardan bir şey isteme ve kendin için istediğin şeyi insanlar için de iste.” [37]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Aziz ve celil olan Allah’ı şu üç sıfatla karşılayan kimse cennete istediği kapıdan girer: Ahlakı güzel olan, açık ve gizlide Allah’tan korkan ve her ne kadar haklı da olsa tartışmayı terk eden kimse.” [38]
İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şu on şey ile aziz ve celil olan Allah’ı karşılayan kimse cennete girer: “La ilahe illallah ve Muhammedun Resulullah” diye şahadette bulunmak, aziz ve celil olan Allah nezdinden getirdiği şeyleri ikrar etmek, namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan ayı orucunu tutmak, Kabe’yi haccetmek, Allah’ın dostlarıyla dost olmak, Allah’ın düşmanlarıyla düşman olmak ve sarhoş edici her türlü şeyden sakınmak.” [39]
Resulullah (s.a.a) Ebu Zer’e şöyle buyurmuştur: “Cennete girmek istiyor musun?” Ebu Zer, “babam sana feda olsun, evet!” deyice Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: “Arzularını kısa tut, ölümünü sürekli göz önünde bulundur ve Allah’tan gerektiği şekilde haya et.” [40]
Resulullah (s.a.a), devesine binmiş savaşlardan birine gitmeye niyet etmişti. Bir bedevi gelerek devesinin dizginlerini tuttu ve şöyle dedi: “Bana cennete girecek bir amel öğret.” Bunun üzerine Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: “İnsanların senin hakkında yapmalarını istediğin şeyi sende onlara yap ve insanların sana yapmalarından hoşlanmadığın şeyi sen de onlara yapma. Şimdi (kenara çekil de) deveye yol aç.” [41]
Resulullah (s.a.a), Yezid b. Useyd’e şöyle buyurmuştur: “Ey Yezid İbn-i Useyd! Cenneti seviyor musun? O halde nefsin için sevdiğin şeyi, kardeşin için de sev.” [42]
İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim de şu dört şey bulunursa Allah ona cennette bir ev bina eder: Yetime sığınak veren, zayıfa merhamet eden, anne ve babasına şefkat gösteren ve kölesine yumuşak davranan kimse.” [43]
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şu dört şeyden birini dahi yerine getiren cennete girer: Susuz bir hayvana su veren, acıkmış bir karını doyuran, çıplak bir kimseyi giydiren veya boynunda zincir olan birini özgür kılan kimse.” [44]
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şu üç şeyden birini Allah için yerine getiren kimseyi Allah’ın cennete koyması farz olur: Darlıkta olduğu halde infakta bulunmak, bütün aleme güler yüzlü davranmak ve insaflı olmak.” [45]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz münezzeh olan Allah kullarından istediğini doğru niyet ve salih bir batın (kalp temizliği) üzere cennete sokar.” [46]
Resulullah (s.a.a), kendisini cennete sokan amelin ne olduğunu soran bedeviye şöyle buyurmuştur: “Oldukça kısa, ama çok önemli bir mesele sordun. O halde kulu özgür kıl ve köleyi azat et.” Bedevi, “Bu ikisi aynı değil midir?” diye sorunca Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Kulu özgür kılmak tek başına onu azat etmendir. Köleyi azat etmek ise, onun değerini ödeyip özgür kalmasına yardımcı olmandır. Akraba olan zalime iyilik et, böyle yapmazsan o halde bir açı doyur, susamış kimseye su ver, iyiliği emret, kötülükten sakındır, eğer bunu da yapamazsan dilini (ağzını) hayır dışında açma.” [47]
Resulullah (s.a.a) hakeza şöyle buyurmuştur: “Açı doyur, susamış kimseye su ver, iyiliği emret, kötülükten sakındır, eğer bunu yapamazsan hayır dışında dilini (ağzını) açma. Şüphesiz sen bununla şeytana galip gelirsin.” [48]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Hepiniz cennete girmek istiyor musunuz?” Onlar, “Evet ya Resulullah” deyince şöyle buyurdu: “O halde emellerinizi (arzularınızı) kısaltın ve ecellerinizi (ölümü) gözlerinizin önünde tutun ve Allah’tan hakkıyla haya edin.” [49]
Resulullah (s.a.a), kendisine “amel ettiğim taktirde kendisi ile cennete gireceğim şey nedir?”diyen birisine şöyle buyurmuştur: “Yeni bir kırba al sonra onu eskitip parçalayıncaya kadar insanlara su ver. Kırbayı böylelikle parçaladığın taktirde cennet ameline erişmiş olursun.” [50]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim de şu altı haslet bulunursa cenneti elde eder ve cehennemden kurtulur: Allah’ı tanıyıp ona itaat eden, şeytanı tanıyıp ona isyan eden, hakkı tanıyıp ona uyan, batılı tanıyıp ondan sakınan, dünyayı tanıyıp onu reddeden ve ahireti tanıyıp onu talep eden kimse.” [51]
Mesih (a. s), kendisine, “Ey hayır öğretmeni! Bana kendisi ile cenneti elde edeceğim ameli göster.” diyen birisine şöyle buyurmuştur: “Gizli ve açıkta Allah’tan kork, anne ve babana iyilik et.” [52]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim devenin iki sağılması arası süresince de olsa Allah yolunda cihat etmiş olursa cennete girer.” [53]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cenneti sadece batınını (kalbini) güzelleştiren ve niyetini halis kılan kimse elde eder.” [54]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Cennete sadece teslim olan nrfis girebilir.” [55]
Cennet Hoşnutsuzluklarla Sarılmıştır
Kur’an
“Sizden önce gelenlerin durumu sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Peygamber ve onunla berâber müminler: “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı; iyi bilin ki Allah’ın yardımı şüphesiz yakındır.” [56]
“Yoksa Allah, içinizden cihat edenleri ve sabredenleri belirtmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?” [57]
“Ama kim Rabbinin azametinden korkup da kendini kötülükten alıkoymuşsa, varacağı yer şüphesiz cennettir.” [58]
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim Allah’tan cenneti isterse ve zorluklar karşısında direnmezse şüphesiz kendisini gülünç duruma düşürmüştür.” [59]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Cennetin etrafını zorluklar kaplamıştır, cehennemin etrafını ise şehvetler! Sadece heva ve hevese aykırı yapılan şey Allah’a itaatten, heva ve hevesle yapılan şey ise Allah’a isyandandır. O halde şehvetlerinden el çeken ve nefsani isteklerini yok eden kimseyi Allah bağışlasın.” [60]
İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cennet istenilmeyen ve sabretmeyi gerektiren şeylerle kaplıdır. O halde her kim dünyada bu zorluklar karşısında sabrederse cennete gider. Cehennem ise lezzetler ve nefsani isteklerle çevrilmiştir. O halde her kim nefsani lezzetlere ve şehvetlere uyarsa cehenneme girer.” [61]
Meclisi (r. a) şöyle diyor: “Bu rivayetin içeriği hakkında Şii ve Sünni herkes ittifak etmiştir.
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Biliniz ki şüphesiz cennet ameli engeller sebebiyle zordur. Bilin ki şüphesiz cehennem ameli ise nefsani istekler sebebiyle kolaydır.” [62]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cenneti sadece nefsi ile cihad eden kimse elde edebilir.” [63]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cenneti sadece onun için çalışan elde edebilir.” [64]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cennete sadece zorluklarla ulaşılabilir.” [65]
Mesih (a.s) şöyle buyurmuştur: “Hasır üzerine yatmak ve arpa ekmeği yemek sayesinde cenneti talep etmek kolaydır.” [66]
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cennet arzularla elde edilmez.” [67]
Cennet Kimlere Farzdır ?
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim iki sakalı ve iki bacağı arasındaki şey (dili ve cinsel organı) hususunda bana garanti verirse bende ona cenneti garantilerim.” [68]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her ne kadar hak da olsa tartışmayı bırakan, her ne kadar şaka da olsa yalanı terk eden ve ahlakını güzelleştiren kimseye cennetin etrafında, cennetin ortasında ve cennetin yukarısında bir evi garanti ederim.” [69]
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim şu dört hususta bana garanti verirse ben de ona cennette dört ev hususunda garanti veririm: İnfak et ve fakirlikten korkma, alemde selamı yaygınlaştır, hak bile olsan tartışmayı terk et ve insanlara insaflı davran.” [70]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Siz benim için altı şeye kefil olun ben de sizin için cennete kefil olayım. Konuştuğunuzda yalan söylemeyin, söz verdiğinizde vefasızlık göstermeyin, size güvenildiğinde hıyanet etmeyin, gözlerinizi (haramlar karşısında) yumun, cinsel organlarınızı koruyun, ellerinizi ve dillerinizi sakındırın.” [71]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Altı haslet hususunda bana kefil olun, ben de sizlere cennet hususunda kefil olayım: Namaz, zekat, emanete riayet, cinsel organ karın (mide) ve dil.” [72]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim şu beş şey hususunda garanti verirse ben ona cenneti garantilerim.” Kendisine, “Onlar nedir ya Resulullah?” diye sorulunca şöyle buyurdu: “Aziz ve celil olan Allah için hayır dilemek, Resulü için hayır dilemek, Allah’ın kitabı için hayır dilemek, Allah’ın dini için hayır dilemek, Müslüman cemaat için hayır dilemek” [73]
Mirac hadisinde şöyle yer almıştır: “Ey Ahmed! İzzetime ve celalime andolsunki bana şu dört haslet hususunda garanti vereni cennete koyarım: “Dilini kontrol edip yerinde ve faydalı şeyler dışında ağzını açmamalı, kalbini vesveseden korumalı, kendisine olan ilmime ve bakışıma dikkat etmeli ve açlık gözünün nuru olmalıdır.” [74]
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah Tebarek ve Teala mümine; Allah için rububiyeti, Muhammed (s.a.a) için nübüvveti, Ali (a.s) için imameti ikrar ettiği, kendisine farz kılınanı yerine getiren onu kendi civarında oturtacağına dair garanti vermiştir.” [75]
Cennet Kime Haramdır
Kur’an:
“Kim Allah’a ortak koşarsa muhakkak Allah ona cenneti haram eder, varacağı yer ateştir.” [76]
“Doğrusu ayetlerimizi yalan sayıp, onlara karşı büyüklük taslayanlara, göğün kapıları açılmaz; deve iğnenin deliğinden geçmedikçe cennete de giremezler. Suçluları böyle cezalandırırız” [77]
İmam Kazım (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cennet şu üç kimseye haramdır: Laf taşıyan, şarap içen ve deyyus kimseye o, (deyyus) facir olan kimsedir.” [78]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Cennet şu üç kimseye haramdır: Sürekli (Allah’a) minnet eden, gıybet eden ve sürekli şarap içen kimseye.” [79]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmaktadır: “Cennet; minnet eden, cimri ve laf taşıyan kimseye haram kılınmıştır.” [80]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Cebrail’in bana haber verdiğine göre cennetin kokusu bin yıllık uzaklıktan duyulur. Ama anne babasına saygısızlık eden, sıla-i rahimi terk eden, zina eden yaşlı, tekebbür yüzünden elbisesini yerde sürükleyen, fitne çıkaran, minnet eden ve ca’zeri kimse cennetin kokusunu alamaz.” Kendisine, “ca’zeri kimdir?” diye sorulunca da şöyle buyurdu: “Dünyaya doymayan kimsedir.” [81]
Şeddad b. Evs Peygamberin (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmektedir: “Cennete cevvaz, ca’zeri ve utullun zenin olan kimseler giremez.” Ben, “Cevvaz kimdir?” diye sorunca, “Hiç kimseye hayrı olmaksızın, para toplayan kimsedir.” diye buyurdu. Ben, “Ca’zeri kimdir?” diye sorunca, “Kaba ve sert kimsedir.” diye buyurdu. Ben, “utullun zenin kimdir?” diye sorunca da şöyle buyurdu: “Geniş karınlı, kötü ahlaklı, obur, acımasız ve zalim kimsedir.” Başka bir rivayette ise şöyle yer almıştır: “Utull, küfüründe ileriye giden kimsedir. “Zenin” ise küfrüne önem vermeyen kimsedir.” [82] [83]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Göklere götürüldüğüm gece azameti yüce olan Rabbim bana vahyetti ve şöyle dedi: “Kulum bana çürümüş kırba haline gelinceye kadar ibadet etse, ama velayetlerini [84] inkar edecek olursa ona asla cennetimde yer vermem.” [85]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Hilekar ve hain kimse asla cennete giremez.” [86]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Anne babasına eziyet eden ve sürekli şarap içen kimse asla cennete giremez.” [87]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Üç kişi ebeden cennete giremez: deyyus, erkeklere benzeyen kadın ve şarap içen kimse.” [88]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Zina eden yaşlı, kibirli fakir ve ameli ile Allah’a minnet eden kimse asla cennete giremez.” [89]
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah Tebarek ve Teala üç sınıf kimseye cennette yer vermeyeceğine dair yemin içmiştir: Aziz ve celil olan Allah’ı reddeden, hidayet imamını reddeden ve mümin kulun hakkını alıkoyan kimse.” [90]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Zorba, cimri ve kötü davranışlı kimse asla cennete giremez.” [91]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim bir kavmin yöneticisi olur ve onlara hıyanet ederse Allah cenneti ona haram kılar.” [92]
——————-

[1] Al-i İmran suresi, 132. ayet

[2] Hadid suresi, 21. ayet

[3] Nehc’ul-Belağa, 28. hutbe

[4] Gurer’ul-Hikem, 3736

[5] Tuhef’ul-Ukul, 291

[6] el-Bihar, 77/94/1

[7] Tuhef’ul-Ukul, 281

[8] Gurer’ul-Hikem, 1024

[9] a. g. e. 1074

[10] a. g. e. 397

[11] a. g. e. 417

[12] a. g. e. 477-478

[13] a. g. e. 437-438

[14] Nehc’ul-Belağa, 387. hikmet

[15] Secde suresi, 17. ayet

[16] Kenz’ul-Ummal, 43069, el-Bihar, 8/191/168 (Lafızdaki az bir farklılıkla)

[17] Tevbe suresi, 111. ayet

[18] el-Bihar, 78/13/71

[19] Gurer’ul-Hikem, 3474

[20] a. g. e. 9164

[21] et-Tevhid, 21/13

[22] a. g. e. 22/17

[23] a. g. e. 28/29

[24] a. g. e. 24/21

[25] a. g. e. 29/30

[26] Gurer’ul-Hikem, 4698

[27] a. g. e. 4700

[28] et-Tevhid, 28/27

[29] a. g. e. 25/23

[30] a. g. e. 23/18

[31] el-Bihar, 3/13/28

[32] Nisa suresi, 124. ayet

[33] Tevbe suresi, 111. ayet

[34] Meryem suresi, 63. ayet

[35] el-Bihar, 78/90/95

[36] el-Kafi, 2/100/6

[37] Emali et-Tusi, 508/1110

[38] el-Kafi, 2/300/2

[39] el-Hisal, 432/15, 433/16

[40] Emali et-Tusi, 534/1162

[41] el-Zuhd li’l Huseyin b. Said, 21/45

[42] Kenz’ul-Ummal, 43147, 43145, (Lafızdaki az bir farklılıkla)

[43] Sevab’ul-A’mal, 161/1

[44] el-Bihar, 74/360/1

[45] el-Kafi, 2/103/2

[46] Nehc’ul-Belağa, 42. hikmet

[47] Nur’us-Sakaleyn, 5/583/24

[48] Tenbih’ul-Havatir, 1/105

[49] a. g. e. 1/272

[50] Vesail’uş-Şia, 6/331/6

[51] Tenbih’ul-Havatir, 1/135

[52] a. g. e, 2/248

[53] Mustedrek’ul-Vesail, 2/122/1604

[54] Gurer’ul-Hikem, 10868

[55] Kenz’ul-Ummal, 319, 317 Lafızdaki az bir farklılıkla)

[56] Bakara suresi, 214. ayet

[57] Al-i İmran suresi, 142. ayet

[58] Naziat suresi, 40-41. ayetler

[59] Nehc’ul-Belağa, 176. hutbe

[60] el-Kafi, 2/89/7

[61] Mir’at’ul-Ukul, 8/132

[62] Kenz’ul-Ummal, 43605, 44159 Lafızdaki az bir farklılıkla)

[63] Gurer’ul-Hikem, 7421

[64] a. g. e. 7403

[65] a. g. e. 4204